7.10.2007

Mantarlar ve Alglerin Ortak Yaşam Ürünleri: Likenler

Bazı mantarlar alglerle ortak yaşarlar. Bu birleşimden meydana gelen yeni canlıya ise 'Liken' adı verilir. Likeni meydana getiren iki canlı da karşılıklı olarak birbirlerinden fayda elde etmektedirler. Mantar, algin gerçekleştirdiği fotosentez işlemi sonucunda besin elde ederken, alg de mantarın kendisine sağladığı su ve mineral sayesinde kurumaktan korunmakta ve kendisi için emin olan bir yerde yaşamını sürdürmektedir.

İki mikroorganizmanın birleşerek meydana getirdiği bu yeni canlı, mineralleri genellikle havadan ve yağmur sularından alır. Canlı, havanın toksik etkisine karşı güçlü değildir, bu nedenle sadece hava kirliliğinin olmadığı yerlerde yaşayabilir. Ancak bir likenin yaşaması için sıcaklık çok büyük bir fark teşkil etmez. Likenler, tropik bölgelerde yaşayabildikleri gibi soğuk kutup bölgelerinde de yaşayabilirler.
Ağaç gövdeleri, dağ tepeleri ve çıplak kayalıklar, likenlerin genel olarak yaşadıkları yerlerdir. Bu canlılar, kayalıkları istila eden son derece önemli organizmalardır. Likenler toprağın meydana gelişinde oldukça önemli bir rol oynarlar. Burada mantarlara özgü ayrıştırıcı özellik son derece önemlidir.
Liken, mantarın bu özelliğini kullanarak kayanın üzerini yavaş yavaş ayrıştırır ve kayanın rüzgar ve yağmur ile parçalara ayrılmasına neden olur. Likenlerin bazıları oldukça sert kayaları bile çözebilecek bir güce sahiptir.Bu güç sayesinde parçalara ayrılan kayanın ufalanması ile toprak meydana gelir. Böylesine ince bir ayrıştırmayı doğada gerçekleştirebilecek başka bir canlı daha yoktur.
Siz tonlarca ağırlıktaki son derece sert bir kayayı en küçük parçalarına, hatta minerallerine ayrıştırmayı denemek için kuşkusuz oldukça büyük bir çaba harcamak zorundasınız. Kayayı parçalayabilmek için elinizde güçlü birtakım kırıcı aletlerin olması gerekmektedir. Oldukça yorucu bir güç harcamalı ve kayayı mümkün olan en küçük parçalara ayırdıktan sonra mineralleri elde edebilmek için ona özel şartlarda birtakım kimyasal işlemlere tabi tutmanız gerekir. Ancak bu şekilde belki amacınızın bir bölümüne ulaşabilirsiniz. Oysa sizin bu kadar çaba ve güç harcadığınız bu işlemi, mikroskobik organizmalar bulundukları yerde kazma-kürek ihtiyacı duymadan, özel laboratuvar şartlarına gerek olmadan sakince halletmektedirler. Ortada önemli bir kıyas vardır: Bir yanda akıllı, şuurlu, planlar yapabilen ve gerektiğinde her türlü imkanı seferber edebilen insan, bir yanda da kendi varlığından habersiz, beslenme ve üremeden başka bir amacı olmayan mikroskobik bir canlı. Bu kıyas evrimcileri oldukça endişelendirir. Böylesine küçük ve şuursuz canlıların bilinçli özellik göstermeleri, evrimcilerin teorilerine son derece ters düşmekte, iddialarına büyük bir darbe vurmaktadır. Daha önce hiç de önem vermedikleri bir mikroskobik canlı, hiç ummadıkları şekilde tüm teoriyi çürütebilmektedir.

Bu organizmalar kendilerinden tonlarca kat ağır ve aynı zamanda son derece sert olan kayaları parçalara ayırmanın dışında başka özelliklere de sahiptirler. Bazı likenler sahip oldukları algler sayesinde renkli pigmentler içerirler. Bu pigmentlerden bir tanesi, yani orchil, yünlere renk vermek için, diğeri yani litmus ise kimya laboratuvarlarında asit-baz (PH) inhibitörü (PH düzenleyicisi) olarak kullanılmaktadır.
Likenler genellikle temiz havada, ağaç gövdeleri, dağ tepeleri ve çıplak kayalıklarda yaşarlar. Mantar, algin fotosentez özelliği sayesinde besin elde ederken, algler de mantarın ayrıştırıcı özelliği sayesinde mineraller elde ederler. Bunun yanı sıra, emin bir yerde barınak da bulmuş olurlar.

Karşımızda her iki üyesi de son derece şuurlu işlemler gerçekleştiren ve oldukça detaylı özelliklere sahip olan bir canlı vardır. Bu canlı, kendi besinini üretebilmekte, aynı zamanda canlıların faydalanacağı basit organik bileşikler meydana getirmek için ayrıştırma işlemine devam etmektedir. Bu canlının üremesi veya yayılması da aynı şuurlu yeteneği sergiler. Zor koşullarda veya üremeye karar verdiklerinde likenler, mikro bedenlerinden soredia adlı bir parçayı koparırlar.

Bu parça, her iki canlının da parçalarını ve özelliklerini taşımaktadır. Bu parça üremek için uygun bir yere yerleşir ve burada yeni likenler meydana gelir. Eğer liken algsiz kalırsa veya likenin mantar üyesi herhangi bir sebepten ötürü ortağını değiştirmek isterse, bu durumda mantar sporlar meydana getirir. Bu sporlar rüzgar ile taşınırlar ve uçsuz bucaksız bölgelerde hiç bilmedikleri ve tanımadıkları koşullarda kendilerine yeni bir alg bulurlar.

Bu canlıların hangi kararla ve hangi sebeple biraraya gelerek yepyeni bir canlı meydana getirdikleri, neden birarada yaşamayı tercih ettikleri gerçekten de anlaşılması güç sorulardır. Kendi başlarına varlıklarını sürdürebilen ve ihtiyaçlarını karşılayabilen bu iki mikroorganizma, bir sebeple ortak yaşamaya karar vermişlerdir. Eğer yeryüzündeki canlıların tümü evrim sürecine göre bir gelişme ve değişim geçiriyor olsalardı, bu ortak yaşamın da son derece büyük bir ihtiyaç sonucunda ortaya çıkmış olması gerekirdi. Oysa ortada böyle bir ihtiyaç yoktur. İki canlının da birbirlerine zorunlu bir bağlılıkları söz konusu değildir. İki mikroorganizmanın biraraya gelme kararı ile oluşan likenler, aslında tümüyle özel birer tasarımdırlar. Kayaların parçalanması ve toprağın oluşumu için, hiçbir fayda elde etmemelerine rağmen biraraya gelmeye karar verirler. Çünkü bu canlılar, Allah'a boyun eğmiş, O'nun ilhamı ile hareket eden canlılardır. Allah Kuran'da aklını kullanan insanlar için canlılarda önemli hikmetler olduğunu şöyle haber vermektedir:

Yaratmayı başlatan, sonra onu iade edecek olan O'dur; bu O'na göre pek kolaydır. Göklerde ve yerde en yüce misal O'nundur. O, güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir. Size kendi nefislerinizden bir örnek verdi: "Size rızık olarak verdiğimiz şeylerde, sağ ellerinizin malik olduklarınızdan, sizinle eşit olup kendi kendinizden korktuğunuz gibi kendilerinden de korktuğunuz (veya çekinip saygı duyduğunuz) ortaklar var mıdır? "İşte Biz, aklını kullanabilen bir kavim için ayetleri böyle birer birer açıklarız. (Rum Suresi, 27-28)